Laparoskopi karın bölgesinde bulunan organların tetkiki, hastalıkların tanı ve tedavisi için kullanılan kapalı cerrahi yöntemlerin genel adıdır. Yalnızca küçük kesilerle uygulanabilen, riskin düşük, başarı yüzdesinin de yüksek olduğu, hastaya büyük konfor sağlayan bir yöntemdir.
Karın bölgesindeki organları görüntüleyebilmek için laparoskop ismi verilen, yüksek teknoloji ürünü bir cihaz kullanılır. Yüksek yoğunlukta bir ışık ve yüksek çözünürlüklü kamerası ile doktora çok büyük kolaylık sağlayan laparoskop, karın duvarında açılan küçük kesiden içeri sokulur. Laparoskop, elde ettiği görüntüleri doktorun yüksek çözünürlüklü monitörüne iletir. Ameliyat gerekmeksizin vücudun içinden doktora gerçek zamanlı görüntü sağlar.
Obezite insan sağlığını ciddi şekilde bozacak ve yaşamı son derece olumsuz etkileyecek ölçüde bir sağlık sorunudur. Vücutta biriken aşırı yağlarla kendisini gösteren obezite hastalığı, laparoskopik yöntem ile tedavi edilebilmektedir. Üstelik obezite cerrahisinde laparoskopik yöntemi seçen hastalar için ameliyat çok daha konforlu ve acısız geçerken sonrasındaki iyileşme süreci de daha hızlı olmaktadır.
Operasyonun ardından hasta diğer yöntemlere kıyasla çok daha az acı çeker ve hızlı bir iyileşme süreci geçirir. Hastanede kalma süresi ise açık yöntemlere göre daha kısadır. Laparoskopik ameliyatın ardından hastalar hızlı bir şekilde gündelik hayatlarına ve iş yaşantılarına dönebilmektedir. Hayata uyum sağlama süreci daha kolay ve hızlıdır.
Operasyon sırasında bedeninize açılacak kesiler çok az sayıda ve küçük boyutta olacağı için ameliyattan sonra kendinizi estetik açıdan daha iyi hissedersiniz.
Doktorunuzla yapacağınız görüşmeler ve yapılan testlerin sonucunda laparoskopik cerrahiye uygun olup olmadığınıza karar verilir. Doktorunuz sizin için en doğru tedavi yöntemine karar verebilmek için kimi zaman başka branşlardaki hekimlerin muayenesine de başvurabilir. Laparaskopik cerrahi öncesinde doktorunuzun size verdiği beslenme talimatlarına uymanız gerekir.
Operasyon sırasında cerrah, karın bölgesinde 0,5 – 1 cm boyutunda küçük kesiler açar. Laparoskop cihazı ile iç organlarınızın yüksek çözünürlüklü görüntüsü cerrahın monitörüne aktarılır. Büyük görüş açısı ile doktorunuzun tedaviyi gerçekleştirmesi sağlanır.
Tanı maksadıyla gerçekleştirilen laparoskopi işlemleri genellikle yarım saatlik bir süreçte tamamlanır. Eğer operasyon öncesinde hastaya anestezi uygulanması gerekiyorsa toplam süre 45 dakika civarında olacaktır. Fakat tedavi maksadıyla yapılan laparoskopik cerrahi girişimlerde süre, operasyonun türü ve niteliğine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.
İç organlarınızla ilgili sorunların cerrahi girişimlerle tedavi edilmesini sağlayan laparoskopik cerrahi; gastroenteroloji, genel cerrahi, jinekoloji ve üroloji hekimlerince sıklıkla uygulanan bir tedavidir.
Laparoskopik cerrahi girişimler, minimal invaziv yani az riskli operasyonlardır. Hastanın enfeksiyon veya herhangi bir komplikasyon riski ile karşılaşması ihtimali son derece düşüktür. Ancak risk ne kadar düşük olursa olsun bu bir cerrahi girişimdir ve kesilerin etrafında morluklar, enfeksiyon veya hastaya uygulanan anesteziden kaynaklı mide bulantısı gibi sonuçlar görülebilir. Bu nedenle tedaviyi gerçekleştirecek olan kurumun donanımı ve niteliği, hekimin tecrübesi ve uzmanlığı son derece önemlidir.
Laparoskopik cerrahinin en büyük avantajlarından biri açık ameliyatlardaki gibi büyük kesilere gerek olmamasıdır. Küçük kesiler de hastanın daha kısa sürede iyileşip normal hayata dönmesi ve ameliyat sonrasında minimum ağrı hissetmesi anlamına gelir.
Laparoskopik kist ameliyatı geçiren bireylerin cinsel yaşantısına ne zaman dönebileceği esasında ameliyatın derecesine bağlı olarak değişmektedir. Ancak genelde kist ameliyatı geçiren bireylerin cinsel yaşantılarına 3-4 hafta sonra dönmeleri tavsiye edilir.
Doktorlarımız
Blog
İletişim
